Göçmenlik,
dünden bugüne, Kanada’da en sıcak konu. Bütün entegrasyon, asimilasyon, diskriminasyon,
isolasyon...nösyonlu mevzuların ortak paydası imigrasyon ( göçmenlik)dur.
Göçmenlik
Bakanı Muhafazakar Jason Kenney’in son çıkışı ile müzmin münakaşalara yeniden
girildi. Bakan diyor ki: “ Kanada’nın iki resmi
dili vardır. Bu ülkede yaşayan herkes, bu iki dili öğrenecektir. Ve dahi, yeni
gelenlere, onların çocuklarına, geldikleri ülkenin dillerini öğretmek,
Government of Canada’nın işi değildir!”
Yeni gelenlere, İngilizce ve Fransızca öğrenmek zorunda olduklarını, kendi
dillerini ve kültürlerini öğretmenin de
göçmenlerin kendi işi olduğunu söylemenin neresi yanlış!
Milli kimliğin teşkil ve tesisinde sembollerin, simgelerin önemi malum.
Mesela, yetmişiki milletin içtimagahı olan Amerika, milli kimliği için tencere (melting pot) metaforunu
benimsemişken, Kanada, çokkültürlülüğünü formüle etmek için mozaik mecazını tercih etmiştir.
Politikalarını, bu sembol doğrultusunda geliştirmiş.
Hakim renkleri ve desenleriyle birlikte, diğer çizgilere, renklere de
hakk-ı hayat tanıyan; harcı, hoşgörü, saygı, birlikte yaşama bilinci olan bir
mozayik motifi. Bu mozayik, Kanada’nın yıllardır büyük mücadelerle el ettiği
uluslararası itibarıdır.
Ancak…Bakan Bey’in Muhafazkar
kafasıyla, Kanada’yı özgürlük ve tolerans diyarı yapan mozayik motifinin yerine
yavaş yavaş, Amerika’daki eriten pota
konsepti ikame edilmeye çalışılıyor! Bakan Bey de açıkça, bu mozayik muhabbeti
tavsadı artık diyor.
Kanadada küçük de olsa bir kesim, göçmenlere çok yumuşak ve aşırı hoşgörülü
davranıldığı, hatta şımartıldıkları;
bazı sığınmacıların, göçmenlerin
ise devletin hoşgörüsünü taciz ettikleri düşüncesinde. Devletin, daha
güçlü kural ve yaptırımlarla, yeni gelenleri topluma kolayca ve hızlıca monte
etmesi gerektiğini savunuyorlar. Her yıl çok sayıda göçmenin ülkeye gelmesini
de uygun görmüyorlar, gelenlerin de bir türlü entegre olamadıklarından yakınıyorlar.
Bu kesim, Çokkültürlülük konseptinin Kanada
için iyi olmadığında ısrarcı.
Ben, Kanada’nın 30 yıldır uyguladığı Çokkültürlülük politikalarını başarılı
bulanlardanım. Farklı olanı kabullenme, çeşitliliğe saygı, günümüz dünyasında Kanada’ya
mahsus müstesna bir değer. Genel olarak, toplumda karşılıklı anlayış ve saygı
var; huzur var…
Elverir ki, bu çeşitli kültürlülük, farklılıklardan beslenen zenginlik,
kısır siyasi çekişmelere kurban edilmesin.
Bakan Bey, mazisini ve ülke gerçeklerini reddedercesine Amerika’ya sırtını
yaslayacağına, kuru kuruya vatan millet anglosakson edebiyatı yapacağına; keşke
göçmenlerdeki işsizlik, yeni gelenlerin eğitim durumlarının tanınması,
göçmenlere dil öğretimi için tesis edilmiş ESL ve FSL Dil kurslarının islah edilmesi gibi, entegrasyonun daha
sağlıklı gerçekleştirilebilmesi için makul şeylere kafa
yorsa.
No comments:
Post a Comment